HUZURA ADANMIŞ YAPILAR

Yaklaşık MÖ.1100 yıllarında varlık gösteren Gurgum Krallığının başkenti olan Maraş’ın merkezi, kale ve çevresidir.

Kesintisiz ikibin yıldan fazladır süregelen Türk egemenliğindeki şehrin merkezi de, her zaman kale ve çevresi olmuştur.

Günümüzde bu eski merkezin en önemli sanatsı yapıları ise Kale ile birlikte Ulu camidir.

Dulkadiroğlu Beyliği döneminde kurulan Ulu cami, 1442-1454 yılları arasında tamamlanmıştır. Yaklaşık elli yıl sonra 1501 yılında büyük çaplı onarım görmüştür.

Kentin Yüreğinde Bir Anıt Yapı

Cami avlusuna giriş için sivri kemerli taç kapı kurulmuştur. Kemerin dolgu bölümünde iki parçadan oluşan kitabe vardır.

Alttaki kilit taşının üzerinde ise geceleri bir şemsiye gibi özüne doğru kapanan, süs yoncası olarak da bilinen uyku çiçeği kabartması yerleştirilmiştir.

kahramanmaraş ulu cami

Kentin coğrafyası hesaba katılarak, daima Kahramanmaraş’ın merkezinde kalacak biçimde konumlandırılmış caminin ana yapıya girişinde de sivri kemerli taç kapı biçimi kullanılmış ve çift kanatlı ahşap kapı yerleştirilmiştir.

Üst kemerde “Eşhedü enla ilahe İllalah ve eşhedü enne Muhameden Resulullah” yazısı kabartma ile rozet biçiminde eklenmiştir. Sivri uca doğru üç boyutlu geometrik oymalar ile derinlik kazandırılmıştır.

maraş ulu camisi

Selçuklu Türk cami geleneğine uygun olarak, ilk safta daha çok kişinin namaz kılmasını sağlamak üzere enlemesine uzun yapılandırılan cami, ahşap tavanlı ve mihraba dik yedi sahından oluşmaktadır.

Türk El İşçiliği

Alçı yapı malzemesi kullanılarak üç boyutlu biçimlendirilen mihrap, yanyana üç mihrapçeden oluşmaktadır. Çevresindeki süsleme kuşağının ilk katında geometrik oymalar, ikinci katında ise Selçuklu yapı sanatında sıkça kullanılan Palmet ve Rumi biçimli bitki süslemeleri yer almaktadır.

Caminin minberi, çok eski zamanlardan beri bir Türk geleneği olan ve Kahramanmaraş el sanatları içinde önemli yer tutan ceviz ağaç oymacılığı ile biçimlendirilmiştir.

Çarkıfelek süsülemeleriyle bezeli minberin üst kısmında Hazreti Muhammed (sav) peygamberimizin sakal-ı şerifleri korunmaktadır.

Kahramanmaraş’a özgü, gül kokulu sim ve sırma işlemeli örtüler içinde saklanan emanet, kutsal gecelerde dualar ve ilahiler eşliğinde çıkarılmaktadır.

Işığın girişini kolaylaştırıcı biçimde açılan pencerelerle aydınlık ve ferah bir hava kazandırılan camide, ahşaptan yapılmış bir hünkar mahfili ve alt kısmında da müezzin mahfili yer almaktadır.

tarihi maraş ulu cami

Selçuklu sanatının ve Dulkadiroğlu beyliği uygulamasının bölgedeki en önemli yapıtı olan minare, yapısı, biçimi ve süslemesi ile özgün bir eserdir.

Batı yönündeki minare, düzgün kesme taş kullanılarak kurulmuş, camiden ayrı ama bitişik gibi duran bir konumda yapılandırılmıştır. Minare kaidesi altıgen, kaide üstü kuşağa kadar sarmal, kuşaktan şerefeye kadar olan bölüm ise çokgen yapı biçimindedir.

Yüzlerce Yıldır Ayakta

Tek başına bile bir sanat şaheseri görünümündeki minare, şerefe altında yeralan, tamamı el işçiliği olan üç boyutlu geometrik desenlerle (mukarnaslı kavsara) ve Türk çiniciliğinin en çok ilgi gören mavi beyaz işlemeleri ile süslenmiştir.

Kahramanmaraş Ulu Camisi, Selçuklu ile zirveye ulaşan Türk mimarisinin; taş ve ağaç işçiliğinin uyumlu birleşimini ortaya çıkaran Türk el sanatlarının bölgedeki en güzel örneklerinden biridir.

Kahramanmaraş iklimine, Türklerin inanç ve ibadet anlayışına uygun özelliklere haiz, huzur bulunulan, rahmet solunan  bir yapıdır.

Yalçın Kömeçoğlu - Sanat Tarihçisi